- 01/12/1998
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Dr. Sadık BADAK
1998 yılı SİAD zirvesinde ele alınacak konular hakkında SİAD üyeleri arasında bir anket yapılmıştır. Devletin daha güçlü ve etkin olabilmesi için küçülmesi sağlanmalıdır, görüşü, SİAD üyelerinin genel tercihi olarak anket bulguları içinde öne çıkmıştır. Bu bulgu, “Merkezi ve Yerel Yönetimlerde Yeniden Yetki Devri” kapsamında mevcut “il” esaslı idari yapılanmanın gözden geçirilerek ekonomik esasa dayalı olarak yeniden düzenlenmesini gerektirmektedir.
Bugün ülkemizde 80 il vardır. Sırada 30’a yakın il olmayı bekleyen merkez bulunmaktadır. Ekonomik ve sosyal bakımdan geliştiğini kabul eden bu ilçelerimiz haklı olarak yeni idari yetkilere sahip olmak arzusunu göstermektedirler.
Bugünkü yapılanma, bir il sınırları içinde en yüksek mülki amir olan VALİ’nin dünün haberleşme ve ulaşım araçlarıyla en uygun koşulda erişebileceği, ekonomik ve demografik yapısıyla bütünlük gösteren coğrafyayı almıştır.
Son on yılda ortaya çıkan haberleşme ve ulaşımdaki çok büyük gelişme ile, mülki amirlerin 1960’lı yıllar ve öncesinde idari otoriteyi ilin en ucuna götürmede yaşadıkları zorluklarını tamamen ortadan kaldırmış ve bu durum üst düzey yöneticinin işini çok kolaylaştırmıştır. Buna karşılık eğitim ve kültür düzeyindeki yükselme ile yönetim uygulamalarındaki liberalleşme ülkemizde de vatandaşların kendi bölgesinin sorunlarına sahip çıkma eğilimlerini artırmıştır. Nitekim, 1997 yılından itibaren illerimizde oluşturulan kent konseyleri, küçük illerde ve ilçelerde valilerin, kaymakamların tanımlı görevleri arasında bulunan kimi fonksiyonlara sahip çıkmaya başlamışlardır.
Bu bağlamda,
– Halen sayıları 80 olan illerin sayısı arttırılarak 100-120 adet küçük il oluşturulup ekonomik bütünlük arz eden 3/5 küçük il birleştirmek suretiyle 20-25 adet “BÜYÜK İL” meydana getirilir.
– Büyük il valileri devletçe atanırken küçük il bazında vali ve belediye başkanlığı konumları birleştirilerek oluşturulacak yeni makam seçim yolu ile doldurulur.
– Yeni yapılanma çerçevesinde güvenlik, yargı, eğitim, sağlık, maliye, ulusal ölçekteki bayındırlık hizmetleri gibi devletin sorumluluğunda olan ana hizmetler bugünkü gibi yine merkezi yönetimce tek elden üstlenilir.
– Bugünkü il genel meclisleri ve belediye meclislerinin yerini alacak olan tek bir Büyük İl Genel Meclisi ise halen merkezi yönetimce yürütülen kalkınma planı hazırlama ve yatırımcı kuruluş yetkileri ile donatılır.
Böylesine bir “Büyük il” esaslı yapılanma ile merkeze bağlı idari birim sayısındaki azalma sonucu;
– Ülkenin merkezden daha kolay yönetilmesini,
– Büyük İllerin stratejik ve fonksiyonel uygulamalarında kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını,
– Büyük İllerde yetişmiş yeni insan unsurlarından daha fazla yararlanma imkanını,
– Küçük İllerde (mevcut iller) ve ilçelerde Valilik, Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığının birleştirilmesiyle idari ve fiili bütçeden tasarruf sağlanmasını,
– Küçük İllerde ve ilçelerde bugün Emniyet Müdür ve Savcılarının yetki ve sorumluluğuna verilebilecek genel yönetim ve asayiş işlemlerinde dublikasyonun önlenmesini,
– Büyük il kapsamındaki hemşehrilerde kendi yöresinin gelişmesine sahip çıkma duygusunu geliştirmesini ve benzeri olumlu sonuçları ortaya çıkaracaktır.
“BÜYÜK İL” modeli parlamentomuzda mevcut mahalli idareler reform yasa tasarısıyla birleştirilerek uygulanılmalıdır.
Önce ekonomik bakımdan küçük il olabilecek konumdaki ilçeler belirlenmeli, (Parlamentoda sıra bekleyen Alanya, Silifke, Fethiye vb.) ve bunlar uygun zamanlama ile küçük il yapılmalıdır.
Takiben ekonomik gelişmelere uygun olarak, küçük iller belirlenmeli, her bölgeden 5-6 örnek yöre seçilmeli ve bu yörelerdeki küçük iller BÜYÜK İL’de birleştirilmen, idare, eğitim, sağlık, yatırım kuruluşları, mahkemeler, askeri ve emniyet kuvvetleri buna uygun düzenlenmelidir.
Büyük İllere DPT ile koordinasyon içinde 5 yıllık Kalkınma Planları hazırlama yetkisi verilmeli, DPT’nin Büyük İller örgütü kurulmalıdır.
Büyük İlde elde edilen KDV’den bir kısmı “il”e bırakılmalı, böylece yerel yöneticilerin vergi kaçağını önleme, harcamaya temel teşkil edecek işletmeleri destekleme fonksiyonları harekete geçirilmelidir.
Büyük 81, emlak vergisi ve şehir vergisi gibi vergileri tamamen kendisi belirlemeli, böylece altyapı hizmeti yapmak ve göç almak isteyen illerin yöneticilerinin değerlendirebilecekleri bir araçları bulunmalıdır.
“BÜYÜK İL” yapılacak küçük iller önceden belirlenmek suretiyle ilgili hazırlıklar bir yıl önce yapılarak uygulama 5 yıl içinde tamamlanmalıdır.
Bu öneri eyalet sistemi değil, teknolojideki dönüşüme bağlı olarak insanda başlayan değişimin idari sisteme yansıması olarak değerlendirilmelidir. Diğer bir deyişle, yerel yönetimleri daha etkin ve güçlü duruma getirerek yerel sorunlara yerel çözümler üretilebilmesi yerinden yönetimin getirilerinden yararlanılabilmeyi sağlayacaktır.
Benzeri değerlendirmeleri zamanında yapamayan ülkelerin halkı giderek mutsuz olmakta ve başka beklentiler ortaya çakabilmektedir. Tarihte ve Kuzey komşularımızdaki son gelişmelerde bunun örnekleri görülmektedir.
01 Aralık 1998